ŞİFA KAYNAĞI
YİYECEK, İÇECEK
İl : TRABZON
İlçe : AKÇAABAT
İlan tarihi : 29-05-2010
Fiyat : 100TL
İlan veren :
Telefon numarası :
E-posta adresi :
İl : TRABZON
İlçe : AKÇAABAT
İlan tarihi : 29-05-2010
Fiyat : 100TL
En güvenli alışveriş,
karşılıklı görüşüp & anlaşarak yapılandır.
karşılıklı görüşüp & anlaşarak yapılandır.
Bu ilanın yayın süresi dolmuş.
İlanı verilen ürün/hizmet artık satılık/kiralık olmayabilir.
İlan sahibi ile iletişim kurmayın.
İlanı verilen ürün/hizmet artık satılık/kiralık olmayabilir.
İlan sahibi ile iletişim kurmayın.
İlan veren :
Telefon numarası :
E-posta adresi :
- Tipi : Süzme
- Çeşit : Yayla
- Kimden : Sahibinden
- Ürün Adedi : 42
- Kargo Süresi : 3 Gün
Üçlü sette yaklaşık 250 şer gr lık Çam balı, Kestane Balı ve Yayla balı vardır. Balların üretim yerleri ve özellikleri aşağıda belirtilmiştir.
Çam balı ve Kestane balı Ihlamur, meşe, erik, çam ve kestane ağacı gibi bitkilerin yapraklarının sızdırdıkları şekerli sıvının arılar tarafından toplanmasıyla oluşan baldır. Kestane balı Trabzon ili Araklı ilçesinde üretilmiştir. Çam balı ise: Marmaris Yeşilbelde de Kenan Evren in villasına arka kısmındaki peteklerde üretilmiştir. Yayla balı (saf nektar balı): Bal arısının bitkilerin çiçeklerinden topladığı nektar veya bal özü denen tatlı suları vücutlarındaki özel bezlerden salgılanan maddelerle karıştırarak zenginleştirmesi ve peteklerde olgunlaştırması sonucu doğal bal veya yayla (çiçek) balı (nektar balı) elde edilir. Nektarın toplandığı çiçeğin tadı balın aromasında hissedilir. Resimde gördüğünüz yayla balı; Gümüşhane Taşköprü yaylasına yaklaşık 2 km mesafede bulunan 3. 000 rakımlı Yaylaya Tepesi eteklerinde peteklerden elde edilmiştir. Sakoroz oranı %8 e kadar kabul edilebilir sayılmıştır. Ancak bu baldaki oran 2007 de yapılan laboratuar sonucuna göre sadece % 2, 19. Sakaroz neden vardır? Petekler çiçek olmayan kış döneminde aç kalıp ölmemeleri için bir nevi şekerli su ile beslenir. Bu özellikle çiçek ballı yapılan bölgelerde uygulanır, çünkü kestane balı ve çam balı için böyle bir uygulamaya ihtiyaç duyulmayabilir. İşte bu setteki en değerli bal; bu nedenle sakkoroz oranı düşük ve 50 ye yakın çiçeğin bulunduğu ve kimyasal madde içermeyen yayla balıdır. Baldaki Karbonhidratlar: Bal karbonhidratlı bir madde olup katı maddesinin %95 - 99, 9 unu şekerler teşkil etmektedir. Balda en fazla fruktoz ve glikoz bulunmakta ve bala tadını veren bu iki monasakkaridin (basit şekerin) bitki özsularında fazla miktarda bulunan sakkarozun invertaz enzimi ile inversiyonu uğraması sonucu meydana geldiği bilinmektedir. Balın tatlılık, nem kapma, enerji değeri ve diğer fiziksel özellikleri bu iki şekerden ileri gelmektedir. Genelde bütün ballarda fruktoz miktarı fazla iken kolza (Braspicanapus) ve karahindiba çiçeği (Taraxacum afficinale) gibi bazı bitkilerden elde edilen ballarda glikoz oranı daha yüksek olmaktadır. Geri kalan karbonhidratların büyük kısmını iki veya daha fazla fruktoz ve glikoz molekülünden oluşan oligosakkaritler ve az miktarda polisakkaritler oluşturmaktadır. Yapılan pek çok analizlerin ortalaması olarak çiçek balında %70 - 80 invert şeker, eser miktardan %5 e kadar varan oranlarda sakkaroz, %7, 3 indirgen disakkaritler (Maltoz, İzomaltoz, ve diğerleri) ve %1, 5 oranında dekstrin bulunmaktadır. Salgı balı ise çiçek balına göre daha düşük invert şeker (%60 - 70) ve daha yüksek oranda sakkaroz(%5 - 10) ihtiva ederken, indirgen disakkarit ve dekstrin miktarları ise çiçek balı ile yaklaşık aynı orandadır. Çeşitli araştırmalara göre balda sakkaroz, maltoz, izomaltoz, nigeroz, turanoz, kojibiyoz, melibiyoz, laktoz, galaktobiyoz, gibi disakkaritler; rafinoz, melezitoz gibi oligosakkaritler bulunmaktadır. Yüksek sakkaroz miktarı (%8 ve üzerinde) arıların fazla şekerle beslenmesi ile ilgilidir. Bunun sonucunda, mat renkli tanımlanamayan bir tatta ve kokuda bal oluşur. Sakkaroz miktarının belli bir limitte tutulmasının ana amacı, arıların şekerle beslenmesi ile bal üretiminden vazgeçirmek veya sonradan balın direkt olarak sakkaroz ile karıştırılmasını önlemektir. Sakkarozun baldaki miktarı, balın olgunlaşma derecesine ve nektarın bileşimine göre değişirken, çok erken hasat edilen olgunlaşmamış ballar fazla miktarda sakkaroz ihtiva ederler. Baldaki Enzimler: Bal enzimler bakımından oldukça zengindir. Başlıca bilinen bal enzimleri amilaz (diastaz), invertaz(sakkaraz), katalaz, fosfataz ve ayrıca askorbik asit ile glikozu yükseltgeyen glikosazidaz enzimleridir. Enzimlerin bir kısmı nektardan ve yaprak bitlerinin yaprak üstünde bıraktıkları salgıdan, büyük bir kısmı ise arıların tükürük bezi salgılarından meydana gelmektedir. Baldaki amilazlar, alfa amilaz ve beta amilaz olmak üzere iki gruba ayrılır. Alfa amilaz nişastaya etki ederek alfa 1, 4 glikozit bağlarını parçalar, dekstrin ve çok az miktarda maltoz oluşur. Uzun süreli etkime sonunda dekstrin maltoza ve izomaltoza parçalanır. Beta amilaz ise polisakkaritlerin indirgen olmayan ucundan her defasında bir maltoz birimini oluşturmak üzere alfa - 1, 4 glikozit bağlarını hidrolizler. Alfa amilazın optimum pH ı 22 - 30 derecede 5 ve 45 - 50 derecede 5. 3 olarak belirlenmiştir. Beta Amilazın optimum pH ı ise söz konusu sıcaklıklarda 5, 3 bulunmuştur. Buna göre bal diastazının optimum pH ın 5, 3 olarak kabul edilmiştir. Yapılan araştırmalarda bal amilazının kaynağının arı olduğu tespit edilmiştir. İnvertaz (Sakkaraz) enzimi, nektarın bala dönüşmesindeki kimyasal değişikliklerin çoğundan sorumlu olup, nektardaki sakkarozun fruktoz ve glikoza çevrilmesini sağlamaktadır. İnvertazın, früktoinfertaz ve glikoinvertaz olmak üzere iki genel tipi vardır. Bunlar değişik aktiviteye sahiptirler. Önemli bal enzimlerinden olan glikozoksidaz, glikoz üzerine etki ederek hidrojen peroksit ve glikonolaktan oluşturmaktadır. Balın antibaktariyel etkisi de oluşan hidrojenperoksitten kaynaklanmaktadır. Burada meydana gelen asit bal için koruyucu görev yaparken yine balda bulunan katalaz enzimi de hidrojenperoksidi oksijenli suya dönüştürmektedir. Isı, invertaz ve amilazın aktivitelerini olumsuz yönde etkilemektedir. Isı ile bu enzimlerin etkinlikleri azalırken, hidroksimetilfurfural (HMF) içeriği artmaktadır. Enzim etkinliği taze, saf ballarda bile oldukça geniş sınırlar içinde değişiklikler göstermektedir. Gıda maddeleri tüzüğüne göre amilaz sayısı (Diastaz sayısı) 8 den az olmakla birlikte 40 derecede 1 saatte l gram baldaki enzim tarafından hidrolize edilebilen %1 lik nişasta çözeltisinin mililitresi olarak tanımlanmaktadır. Baldaki Proteinler: Azotlu maddeler, çiçek ballarında yaklaşık olarak %0, 3, salgı ballarında ise %1 civarındadır. Çiçek ballarında azotlu maddelerin yüksek çıkması, salgı balı ile karıştırıldığını göstermektedir. Balda proteinlerin belirlenmesi, doğal veya yapay olup olmadığı açısından ve beslenme yönünden önem taşımaktadır. Balda yaklaşık olarak 15 aminoasit saptanmıştır. Tirosin ve triptofan koyu renkli ballarda bulunurken, açık renkli ballarda tespit edilmemiştir. Ballarda miktar yönünden sırası ile en fazla prolin, lisin ve glutamik asit olduğu bildirilmiştir. Bunları histidin, arjinin, treonin, serin, glisin, valin, metionin, lösin, alanin, fenilalanin izlemektedir. Baldaki Vitaminler: Eskiden bal içerisinde vitamin olmadığı veya çok az bulunduğu düşüncesi hakim iken son yıllarda yapılan kimyasal ve biyolojik araştırmalar sonucunda balda çeşitli vitaminlerin bulunduğu tespit edilmiştir. Balda A vitamini bulunmazken, B grubu vitaminler ( B1, B4 ) ile C, E ve K vitaminleri bulunmaktadır. Ballarda çeşitli miktarlarda olmak üzere tiamin, riboflavin, askorbik asit, niasin, biyotin ve folik asit belirlenmiştir. Watt ve Merril yaptıkları araştırmada balda B1 vitaminini eser miktarda, B2 vitaminini 0, 4 mg/kg, C vitaminini ise 10 miligram/kilogram düzeyinde bildirmişlerdir. Baldaki Mineral Maddeler: Balda mineral madde miktarı %0, 02 - %1, 0 arasında değişiklik göstermektedir. Bal içerisinde en fazla potasyum, kalsiyum, fosfor ve daha az miktarlarda da sodyum, klor, kükürt, magnezyum, silis, mangan, bakır, iyot demir ve çinko bulunmaktadır. Mineral madde açısından, balın iyi bir kaynak olmadığı bilinmektedir. BALDA KALINTI PROBLEMLERİ: 1. Ağır metaller 2. Pestisitler 3. Veteriner ilaçları 4. Naftalin 3. 000 metre rakımda bu kalıntılara rastlanmaz. Balların kutusu özel olarak çam ağacından üretilmiştir. Kutuyu açtığınızda çam kokusunu duyabilirsiniz.
Kutu özel olarak sürgülü kapağı ile kapatılmış ve köşeleri mühürlenmiştir. İlk açan siz ya da sevdikleriniz olsun diye
ORTA MAHALLE
- Çeşit : Yayla
- Kimden : Sahibinden
- Ürün Adedi : 42
- Kargo Süresi : 3 Gün
Üçlü sette yaklaşık 250 şer gr lık Çam balı, Kestane Balı ve Yayla balı vardır. Balların üretim yerleri ve özellikleri aşağıda belirtilmiştir.
Çam balı ve Kestane balı Ihlamur, meşe, erik, çam ve kestane ağacı gibi bitkilerin yapraklarının sızdırdıkları şekerli sıvının arılar tarafından toplanmasıyla oluşan baldır. Kestane balı Trabzon ili Araklı ilçesinde üretilmiştir. Çam balı ise: Marmaris Yeşilbelde de Kenan Evren in villasına arka kısmındaki peteklerde üretilmiştir. Yayla balı (saf nektar balı): Bal arısının bitkilerin çiçeklerinden topladığı nektar veya bal özü denen tatlı suları vücutlarındaki özel bezlerden salgılanan maddelerle karıştırarak zenginleştirmesi ve peteklerde olgunlaştırması sonucu doğal bal veya yayla (çiçek) balı (nektar balı) elde edilir. Nektarın toplandığı çiçeğin tadı balın aromasında hissedilir. Resimde gördüğünüz yayla balı; Gümüşhane Taşköprü yaylasına yaklaşık 2 km mesafede bulunan 3. 000 rakımlı Yaylaya Tepesi eteklerinde peteklerden elde edilmiştir. Sakoroz oranı %8 e kadar kabul edilebilir sayılmıştır. Ancak bu baldaki oran 2007 de yapılan laboratuar sonucuna göre sadece % 2, 19. Sakaroz neden vardır? Petekler çiçek olmayan kış döneminde aç kalıp ölmemeleri için bir nevi şekerli su ile beslenir. Bu özellikle çiçek ballı yapılan bölgelerde uygulanır, çünkü kestane balı ve çam balı için böyle bir uygulamaya ihtiyaç duyulmayabilir. İşte bu setteki en değerli bal; bu nedenle sakkoroz oranı düşük ve 50 ye yakın çiçeğin bulunduğu ve kimyasal madde içermeyen yayla balıdır. Baldaki Karbonhidratlar: Bal karbonhidratlı bir madde olup katı maddesinin %95 - 99, 9 unu şekerler teşkil etmektedir. Balda en fazla fruktoz ve glikoz bulunmakta ve bala tadını veren bu iki monasakkaridin (basit şekerin) bitki özsularında fazla miktarda bulunan sakkarozun invertaz enzimi ile inversiyonu uğraması sonucu meydana geldiği bilinmektedir. Balın tatlılık, nem kapma, enerji değeri ve diğer fiziksel özellikleri bu iki şekerden ileri gelmektedir. Genelde bütün ballarda fruktoz miktarı fazla iken kolza (Braspicanapus) ve karahindiba çiçeği (Taraxacum afficinale) gibi bazı bitkilerden elde edilen ballarda glikoz oranı daha yüksek olmaktadır. Geri kalan karbonhidratların büyük kısmını iki veya daha fazla fruktoz ve glikoz molekülünden oluşan oligosakkaritler ve az miktarda polisakkaritler oluşturmaktadır. Yapılan pek çok analizlerin ortalaması olarak çiçek balında %70 - 80 invert şeker, eser miktardan %5 e kadar varan oranlarda sakkaroz, %7, 3 indirgen disakkaritler (Maltoz, İzomaltoz, ve diğerleri) ve %1, 5 oranında dekstrin bulunmaktadır. Salgı balı ise çiçek balına göre daha düşük invert şeker (%60 - 70) ve daha yüksek oranda sakkaroz(%5 - 10) ihtiva ederken, indirgen disakkarit ve dekstrin miktarları ise çiçek balı ile yaklaşık aynı orandadır. Çeşitli araştırmalara göre balda sakkaroz, maltoz, izomaltoz, nigeroz, turanoz, kojibiyoz, melibiyoz, laktoz, galaktobiyoz, gibi disakkaritler; rafinoz, melezitoz gibi oligosakkaritler bulunmaktadır. Yüksek sakkaroz miktarı (%8 ve üzerinde) arıların fazla şekerle beslenmesi ile ilgilidir. Bunun sonucunda, mat renkli tanımlanamayan bir tatta ve kokuda bal oluşur. Sakkaroz miktarının belli bir limitte tutulmasının ana amacı, arıların şekerle beslenmesi ile bal üretiminden vazgeçirmek veya sonradan balın direkt olarak sakkaroz ile karıştırılmasını önlemektir. Sakkarozun baldaki miktarı, balın olgunlaşma derecesine ve nektarın bileşimine göre değişirken, çok erken hasat edilen olgunlaşmamış ballar fazla miktarda sakkaroz ihtiva ederler. Baldaki Enzimler: Bal enzimler bakımından oldukça zengindir. Başlıca bilinen bal enzimleri amilaz (diastaz), invertaz(sakkaraz), katalaz, fosfataz ve ayrıca askorbik asit ile glikozu yükseltgeyen glikosazidaz enzimleridir. Enzimlerin bir kısmı nektardan ve yaprak bitlerinin yaprak üstünde bıraktıkları salgıdan, büyük bir kısmı ise arıların tükürük bezi salgılarından meydana gelmektedir. Baldaki amilazlar, alfa amilaz ve beta amilaz olmak üzere iki gruba ayrılır. Alfa amilaz nişastaya etki ederek alfa 1, 4 glikozit bağlarını parçalar, dekstrin ve çok az miktarda maltoz oluşur. Uzun süreli etkime sonunda dekstrin maltoza ve izomaltoza parçalanır. Beta amilaz ise polisakkaritlerin indirgen olmayan ucundan her defasında bir maltoz birimini oluşturmak üzere alfa - 1, 4 glikozit bağlarını hidrolizler. Alfa amilazın optimum pH ı 22 - 30 derecede 5 ve 45 - 50 derecede 5. 3 olarak belirlenmiştir. Beta Amilazın optimum pH ı ise söz konusu sıcaklıklarda 5, 3 bulunmuştur. Buna göre bal diastazının optimum pH ın 5, 3 olarak kabul edilmiştir. Yapılan araştırmalarda bal amilazının kaynağının arı olduğu tespit edilmiştir. İnvertaz (Sakkaraz) enzimi, nektarın bala dönüşmesindeki kimyasal değişikliklerin çoğundan sorumlu olup, nektardaki sakkarozun fruktoz ve glikoza çevrilmesini sağlamaktadır. İnvertazın, früktoinfertaz ve glikoinvertaz olmak üzere iki genel tipi vardır. Bunlar değişik aktiviteye sahiptirler. Önemli bal enzimlerinden olan glikozoksidaz, glikoz üzerine etki ederek hidrojen peroksit ve glikonolaktan oluşturmaktadır. Balın antibaktariyel etkisi de oluşan hidrojenperoksitten kaynaklanmaktadır. Burada meydana gelen asit bal için koruyucu görev yaparken yine balda bulunan katalaz enzimi de hidrojenperoksidi oksijenli suya dönüştürmektedir. Isı, invertaz ve amilazın aktivitelerini olumsuz yönde etkilemektedir. Isı ile bu enzimlerin etkinlikleri azalırken, hidroksimetilfurfural (HMF) içeriği artmaktadır. Enzim etkinliği taze, saf ballarda bile oldukça geniş sınırlar içinde değişiklikler göstermektedir. Gıda maddeleri tüzüğüne göre amilaz sayısı (Diastaz sayısı) 8 den az olmakla birlikte 40 derecede 1 saatte l gram baldaki enzim tarafından hidrolize edilebilen %1 lik nişasta çözeltisinin mililitresi olarak tanımlanmaktadır. Baldaki Proteinler: Azotlu maddeler, çiçek ballarında yaklaşık olarak %0, 3, salgı ballarında ise %1 civarındadır. Çiçek ballarında azotlu maddelerin yüksek çıkması, salgı balı ile karıştırıldığını göstermektedir. Balda proteinlerin belirlenmesi, doğal veya yapay olup olmadığı açısından ve beslenme yönünden önem taşımaktadır. Balda yaklaşık olarak 15 aminoasit saptanmıştır. Tirosin ve triptofan koyu renkli ballarda bulunurken, açık renkli ballarda tespit edilmemiştir. Ballarda miktar yönünden sırası ile en fazla prolin, lisin ve glutamik asit olduğu bildirilmiştir. Bunları histidin, arjinin, treonin, serin, glisin, valin, metionin, lösin, alanin, fenilalanin izlemektedir. Baldaki Vitaminler: Eskiden bal içerisinde vitamin olmadığı veya çok az bulunduğu düşüncesi hakim iken son yıllarda yapılan kimyasal ve biyolojik araştırmalar sonucunda balda çeşitli vitaminlerin bulunduğu tespit edilmiştir. Balda A vitamini bulunmazken, B grubu vitaminler ( B1, B4 ) ile C, E ve K vitaminleri bulunmaktadır. Ballarda çeşitli miktarlarda olmak üzere tiamin, riboflavin, askorbik asit, niasin, biyotin ve folik asit belirlenmiştir. Watt ve Merril yaptıkları araştırmada balda B1 vitaminini eser miktarda, B2 vitaminini 0, 4 mg/kg, C vitaminini ise 10 miligram/kilogram düzeyinde bildirmişlerdir. Baldaki Mineral Maddeler: Balda mineral madde miktarı %0, 02 - %1, 0 arasında değişiklik göstermektedir. Bal içerisinde en fazla potasyum, kalsiyum, fosfor ve daha az miktarlarda da sodyum, klor, kükürt, magnezyum, silis, mangan, bakır, iyot demir ve çinko bulunmaktadır. Mineral madde açısından, balın iyi bir kaynak olmadığı bilinmektedir. BALDA KALINTI PROBLEMLERİ: 1. Ağır metaller 2. Pestisitler 3. Veteriner ilaçları 4. Naftalin 3. 000 metre rakımda bu kalıntılara rastlanmaz. Balların kutusu özel olarak çam ağacından üretilmiştir. Kutuyu açtığınızda çam kokusunu duyabilirsiniz.
Kutu özel olarak sürgülü kapağı ile kapatılmış ve köşeleri mühürlenmiştir. İlk açan siz ya da sevdikleriniz olsun diye
ORTA MAHALLE
Bu ilan hatalı mı ?